Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Zelek Balıkçı Köyü, köyün hemen açıklarına kurulması planlanan kafes balık çiftliklerine karşı sesini yükseltti. 30 Ağustos’ta düzenlenen basın açıklamasında, geçim kaynaklarını ve deniz ekosistemini tehdit eden bu girişime köylüler net bir şekilde “hayır” dedi.

Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Zelek Balıkçı Köyü, Karadeniz’in eşsiz doğasında, nesillerdir denizle iç içe yaşayan ve geçimini tamamen balıkçılıkla sağlayan ender yerleşimlerden biri. Ancak son yıllarda köyün karşı karşıya kaldığı çevresel tehditler, şimdi yeni bir boyut kazandı: Kafes balıkçılığı.
Zelek’in hemen açıklarına kurulması planlanan kafes balık çiftlikleri, köy halkı tarafından hem ekonomik hem de ekolojik yıkım olarak görülüyor. 30 Ağustos Cumartesi günü Zelek Limanı’nda toplanan köy sakinleri, bir basın açıklamasıyla tepkilerini dile getirdi.

“Zaten zarar gördük, bir de kafes mi kurulsun?”
Zelek Balıkçı Köyü, Rize–Artvin Havalimanı’nın yapılmasının ardından önemli bir darbe aldı. Özellikle poyraz yönündeki deniz alanları, artık balıkçılığa elverişli değil. Bu nedenle köydeki balıkçı tekneleri, avlanmak için Karayel tarafı Çayeli açıklarına yönelmek zorunda kaldı.
Köy halkı şimdi de bu bölgede kafes balıkçılığı yapılmak istenmesine tepkili. Çünkü bu alan, başta mezgit olmak üzere birçok yerli balık türünün üreme ve yaşam alanı. Halk, kafeslerin kurulması halinde bu alanların kalıcı olarak zarar göreceğini belirtiyor.

Köylülerden Üç Net Talep
Basın açıklamasında Zelek halkı devlet yetkililerine üç temel çağrıda bulundu:
- 📌 Kafeslerin kurulacağı alanın yeniden değerlendirilmesi,
- 📌 Zelek halkının balıkçılıkla olan tarihi bağının dikkate alınması,
- 📌 Bölgedeki doğal balık yataklarının bilimsel olarak tekrar incelenmesi.
Zelek sadece kendi için değil, çevredeki diğer balıkçı köyleri adına da konuşuyor. Komşu köylerin de projeye karşı olduğu belirtiliyor.
Kafes Balıkçılığı Nedir ve Neden İstenmiyor?
Kafes balıkçılığı, su ürünleri yetiştiriciliği amacıyla denize kurulan ağ sistemleriyle yapılan bir üretim yöntemi. Ancak bu sistemler;
- Deniz tabanını kirletiyor,
- Atık ve yem kalıntılarıyla oksijen seviyesini düşürüyor,
- Yabancı türler ve hastalıkların yayılmasına neden olabiliyor,
- Yerel balık türlerini ve geleneksel balıkçılığı tehdit ediyor.
Uzmanlar, özellikle doğal balık yataklarına yakın bölgelerde bu tür projelerin büyük risk taşıdığı konusunda uyarıyor.
“Deniz Bizim Geçimimiz, Geleceğimiz”
Zelek Balıkçı Köyü’nün halkı, çocuklarına bırakabilecekleri en büyük mirasın temiz bir deniz ve sürdürülebilir balıkçılık olduğunu söylüyor. Kafes balıkçılığıyla doğal döngünün bozulmasına ve denizin endüstriyel üretim sahasına dönüşmesine karşı çıkıyorlar.
“Bu görüntü, Zelek Balıkçı Köyü’nün balık açısından ne kadar bereketli olduğunu gösteriyor. Palamut sezonunda tam 15 gün boyunca burada bol bol palamut yakalandı.”

Bir yanıt bırakın